Peygamber Sevdalıları Vakfı ve Özgür Kudüs Platformu, işgal rejiminin saldırılarını telin etmek, Gazze halkına ve Batılı ülkelerdeki üniversitelerde başlayan eylemlere destek vermek amacıyla bir basın açıklaması düzenledi.

Fatih Camii'nde cuma namazı sonrasında gerçekleştirilen basın açıklamasına, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin ve İl Başkanı İsa Güvendik'in yanı sıra STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. 

İsrafil İnan'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda bir konuşma yapan gazeteci-yazar Zülküf Yel, "Tarihi günler yaşıyoruz. İnsanlık tarihinin en büyük soykırımlarından birisi ile karşı karşıyayız. Çağdaş Moğollar, çağdaş Naziler, insanlık tarihinin en büyük katliamlarından birisine imza atıyorlar. Hem de tüm insanlığın gözleri önünde… Bu insanlık suçu belki de tarihte bir ilktir. Bugüne kadar birçok soykırım oldu, çok sayıda insanlık suçu işlendi. Ancak bu insanlık suçları insanların gözü önünde işlenmedi. Yaşananlar sonradan ortaya çıktı. Ancak bugün Gazze'de, Filistin'de, Refah'ta işlenen katliam ve cinayetler tüm dünyanın gözü önünde hem de canlı yayınlarda işlenmektedir. Dolayısıyla burada insanlığın hiçbir mazereti yoktur. Hiç kimse yarın Allah'ın huzurunda, 'ben duymadım, görmedi, haberim yoktu' şeklinde bir mazerete sahip olamaz. Bugün başta İslam dünyası olmak üzere tüm insanlık tarihi bir sorumluluk ile karşı karşıyadır. Buradan tüm özgür dünyaya hitap etmek istiyoruz. Gelinen nokta itibarıyla bu savaş artık insanlık savaşına dönüşmüştür. Bu soykırım, insanlığı tehdit eden bir insanlık suçuna dönüşmüştür." dedi.

"Vicdan ehli olanlar siyonistlerin karşısında, Filistin halkının yanında duruyor"

Kuruluşlar adına basın açıklamasını okuyan Abdusselam Yaçin, "Gazze Soykırımının başlamasından bu yana 7 ay geçti. Bu süre zarfında terör şebekesi siyonist işgal rejimi, Gazze’de yürüttüğü soykırıma bir an dahi ara vermedi. Her gün Filistin’de benzeri görülmemiş şekilde katliama tanık oluyoruz. Son 7 ayda büyük çoğunluğu kadın ve çocukların oluşturduğu en az 40 bin mazlum Filistinli kardeşimiz, siyonist Nazi işgalcileri tarafından katledildi. 100 bine yakın savunmasız kardeşimiz ise yaralandı. Gazze'de yüzlerce cami, kilise, okul, hastane ve yüzbinlerce konut yerle bir edildi. Siyonist terör rejiminin, Gazze’de yürüttüğü bu vahşet sadece Filistinlileri hedef almıyor, bütün bir insanlığın vicdanını hedef alıyor. Dünyanın dört bir yanında insanlık vicdanı ayakta ve siyonist işgal rejiminin yok oluşunu haykırıyor.  Bugün dini, dili, ırkı ne olursa olsun ehli vicdan olan herkes Filistin'in yanında ve siyonistlerin karşısında duruyor. Bugün insanlığın ortak talebi sistematik, kuşatıcı ve yok etmeyi amaçlayan, hiçbir ölçü ve kaideyi tanımayan, savaş suçu işlemeye devam eden siyonist işgale gerek kamuoyu vicdanında gerek Uluslararası Ceza Mahkemelerinde mahkûm edilmesinde birleşmiştir." diye konuştu.

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin başvurusuyla başlayan Uluslararası Ceza Mahkemesinin işgalci çete ve elebaşları hakkında yürütülen yargılamayı takip ettiklerini belirten Yaçin, benzer bir sürecin Türkiye mahkemelerinde de başlaması için gerekli koşullar oluştuğunu ifade etti.

"İşgalciler, Türkiye mahkemelerinde de yargılanmalı"

Yaçin, "Türkiye'nin yetkili makamları, işledikleri soykırım ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle siyonist çete elebaşları ile tetikçileri hakkında Türkiye mahkemelerinde soruşturma başlatılması için sayısız başvuru almıştır. Yargı makamları derhal bir soruşturma süreci başlatmalıdır. Toplanan deliller doğrultusunda başta terörist Netanyahu olmak üzere siyonistler hakkında soykırım ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle bağımsız ve tarafsız ceza mahkemelerinde dava açmalıdır. Bu hususta her geçen gün Filistin halkının, masum sivillerin ve insanlık vicdanının aleyhine işlemektedir. Siyonist terör rejimi ile ticaretin askıya alınması sevindirici bir karardır. Ancak bu kararın uygulanması ve takip edilmesi şeffaf bir şekilde yürütülmelidir. Dolaylı yoldan ticaretin devam ettiğine ilişkin kuşku uyandıran ve kamuoyuna düşen bilgi ve beyanlar hakkında yetkililer anlık olarak kamuoyunu tatmin edici açıklamalar yapılmalıdır." şeklinde konuştu.

Bugün Filistin'de tarifi olmayan acılar ve insanlık dramının yaşandığını hatırlatan Yaçin, bu durumun en büyük sebeplerinden birisinin işgal edilmiş olan Filistin topraklarının işgalden kurtulması için somut adımların atılmamasından kaynaklandığını ifade etti.

"Özgür bir Filistin, Özgür bir İslam coğrafyasının çimentosu olacaktır"

Yaçin, "Başta ABD olmak üzere diğer emperyalist ülkeler, Filistin meselesinde hesapsız politika gütmektedir. Allah’ın lanetine uğramış Siyonistler, tüm dünya istikbarını arkasına alarak Filistin topraklarında kendi gayri meşru sözde bekası için gaddarca bir tutum sergilemektedir. Siyonist Nazi işgalinin Filistin topraklarındaki gayri meşru varlığı sona erdirilmeden Filistin meselesi çözülmeyecektir. Filistin meselesi çözülmeden İslam coğrafyasındaki sorunların çözüme kavuşması mümkün değildir. İslam coğrafyasında devam eden siyonist işgal rejimi ile birlikte ABD ve batılı güçlerin varlığı son bulmalıdır. Bölge halkları kendi sorunlarını çözebilecek olgunluktadır. Kendi sorunlarını kendi içinde çözen bir İslam alemi; Türk, Kürt, Fars ve Arap halkların en öncelikli hedefi olmalıdır. Bunun için de bir an evvel nehirden denize kadar Filistin özgür olmalıdır. Özgür bir Filistin, Özgür bir İslam coğrafyasının çimentosu olacaktır." dedi.

"Kapılar derhal açılmalı ve Refah'a sıkıştırılan Gazze halkına yardım ulaştırılmalı"

HAMAS'ın ateşkesi kabul etmesine rağmen, siyonist Nazi işgalinin tüm dünyanın gözlerinin içine baka baka adeta azgınlığın ve alçaklığın resmini sergileyerek, bir halkı yok etmenin yolunu tercih ettiğini söyleyen Yaçin, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Siyonist rejimin bu tutumu Hitlerin tutumunu aratmayacak duruma gelmiştir. Bu durum sadece Gazze'yi değil artık ABD'yi, Avrupa'yı ve siyonist canavarı besleyen herkesi korkutmalıdır. Tüm dünyayı köle olarak gören Hitler ile Siyonist rejimin stratejileri ile hedefleri arasında hiçbir fark yoktur. Kendi ellerinizle beslediğiniz bu siyonist canavar sizlere de musallat olması an meselesidir. Bu yüzden tüm vicdan sahibi ve akıl sahibi devletler bu canavarın başını ezmelidir. Siyonist işgal rejiminin, Gazze'deki refah sınır kapısının işgaline karşı, tüm dünya ayakta ve insani koridorun açılmasına yönelik protestolar düzenlemektedirler. Kapılar derhal açılmalı ve Refah şehrine sıkıştırılmış mazlum Gazzeli kardeşlerimize insani yardımların ulaşması sağlanmalıdır. Bunun için başta Türkiye olmak üzere tüm vicdan sahibi devletleri sorumluluk almaya davet ediyoruz. ABD başta olmak üzere tüm dünya ülkelerindeki üniversite öğrencilerinin siyonist işgal rejiminin soykırımının durdurulmasına yönelik protestolarını takdir ediyoruz. Türkiye'deki üniversite öğrencilerinin siyonist işgal çetelerine karşı kutlu yürüyüşlerini ve çadır nöbetlerini destekliyoruz. Başta Türkiye'deki üniversite öğrencileri olmak üzere Gazze için her türlü çabayı gösteren diğer ülkelerin duyarlı öğrencilerini selamlıyoruz." (İLKHA)

Kaynak: ilkha