Göz en önemli duyu organlarımızdan biri. Bu nedenle gözde oluşan her hastalık büyük önem taşıyor. Her yaş grubundan insanda yaşamı boyunca gözüyle ilgili rahatsızlık ortaya çıkabiliyor. Sarı nokta hastalığında ise durum biraz farklı… Çünkü bu hastalık sadece ileri yaş gruplarında görülüyor. Üstelik tedavi edilmezse körlüğe varan sonuçlar doğuruyor.

Halk arasında ''sarı nokta hastalığı" olarak bilinen yaşa bağlı makula dejeneresansı, tüm dünyada görme kaybının en önemli nedeni olarak kabul ediliyor. Nitekim Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre, dünyada görme kaybıyla sonuçlanan görme bozuklukları arasında 3’üncü sırada yer alıyor. Öyle ki hastalık tüm dünyada 30 milyon kişiyi etkiliyor.

Genelde 50 yaş üzeri kişilerde görülen ve kronik bir hastalık olan sarı nokta hastalığının belirtilerini, seyrini ve tedavi sürecini Sağlık Bilimleri Üniversitesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Banu Açıkalın’la konuştuk.

75 yaşın üzerinde görülme sıklığı artıyor

“Yaşlılarda körlüğe yol açan en önemli sebeplerden biri bu hastalık” diyen Prof. Dr. Açıkalın, insan ömrünün uzamasıyla sarı nokta hastalığının daha sık görüldüğünü belirtiyor. Prof. Dr. Açıkalın hastalığın nasıl oluştuğunu ise şöyle açıklıyor:

“Gözümüzün arkasında retina dediğimiz bir film tabakası var. Nasıl ki fotoğraf makinesi filmle çalışıyorsa, gözümüzün retinası da bu film tabakası gibi görev yapıyor. Bunun merkezinde ise sarı benek dediğimiz merkezi ve keskin görmemizi sağlayan bir alan var. O alanın yaşlanmasına bağlı olarak halk arasında sarı nokta hastalığı olarak bilinen, yaşa bağlı makula dejeneresansı dediğimiz hastalık gelişiyor.”

Hastalığın özellikle 75 yaşın üzerindeki kişilerde görülme oranının daha yüksek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Açıkalın, “Hasta, merkezi ve keskin görmeyi kaybediyor” diyerek sarı noktanın görmede yarattığı sorunu bir örnekle açıklıyor:

“Diyelim ki ‘murat’ kelimesini okuyacak... Hasta M'yi ve T'yi görüyor ama ortadaki harfleri göremiyor. Çok rahatsız edici bir durum. Mesela yolda yürüyor... Çevresel görmesi var ama tam merkezi görmesi yok. Karşıdan ne geldiğini tam olarak anlayamıyor.”

Tedaviyle ilerlemesi önleniyor

Hastalığın asıl oluşma nedeni yaşlanma olduğundan tedavi de buna yönelik olarak yapılıyor. Prof. Dr. Açıkalın, tedavide izledikleri yolu şöyle açıklıyor:

“Hastalığın ilerlemesini önlemek için birtakım tedavi süreçleri yürütülüyor. Dışarıdan alınan besin takviyeleri tedavinin bir parçası… Çünkü gözünüzün sarı beneğinde bazı renk veren pigmentler var. Bunlar güneş ışınlarına ve dolayısıyla sarı nokta hastalığına karşı bizi koruyor. Ancak bunu vücut yapmıyor, dışarıdan almamız gerekiyor. Yaşla birlikte vücuttaki depolarımız azalıyor. Dışarıdan verdiğimiz maddelerle ve beslenme önerileriyle sarı nokta hastalığının daha geç ortaya çıkarılmasını veyahut oluşmamasını sağlayabiliyoruz.”

Güneş ve genetik etkisi

Sarı nokta hastalığının oluşumunda güneşin yaydığı ultraviyole ışınlar önemli bir etken. Bir diğeri de genetik... Hastalıktaki genetik faktörü Prof. Dr. Açıkalın’dan öğreniyoruz:

“Bir de genetik etken var. Ailesinde sarı nokta hastalığı olanların çocuklarında da gelişme riski çok fazla. O yüzden bu ailelerin çocuklarının belirli yaştan sonra mutlaka kontrollerine gelmeleri gerekiyor ki hastalığı erken tanıyalım.”

Sarı nokta hastalığının yaş ve kuru olmak üzere iki tipi bulunuyor. Kuru tipte hücreler kendi kendine yaşlanıyor ve ölüyor. Tedavisinde vitamin takviyeleri kullanılıyor.

Eğer hastada yaşa bağlı makula dejeneresansının yaş tipi görülüyorsa tedavi daha farklı seyrediyor. Prof. Dr. Açıkalın, “Hızlı gidiyor ve ağır seyrediyor” diyerek izledikleri yolu anlatıyor:

“Yaş tipte bozulan alanda yeni damarlar oluşuyor. Bu damarlar çevreye sıvı ve kan sızdırabiliyorlar. Bu sızdırmayla birlikte orada bir doku gelişiyor. Engel olabilmek için gözün içine bazı ilaçlar enjekte ediyoruz.”

Yaşa bağlı makula dejeneresansı ne kadar erken evrede teşhis edilirse tedavide de o kadar iyi sonuç alınıyor. İhmal edildiğinde ise hastalarda görme kaybının artmasına hatta körlüğe sebep olabiliyor. Bunun için rutin göz muayenesine gitmek büyük önem taşıyor. Hastalık ilerleyici ve kronik olduğu için tedavi ve takibi de ömür devam ediyor.

Sarı nokta hastalığına karşı hangi önlemler alınabilir?

Peki sarı nokta hastalığından korunmak mümkün mü? Elbette hastalığın ortaya çıkışını önlemek için birtakım önlemler alınabiliyor. Güneş ışığından mümkün olduğu kadar uzak durulması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Açıkalın, sözlerini şöyle noktalıyor:

“Özellikle güneşin çok yoğun olduğu saatlerde ve mevsimlerde güneş gözlüğü takmalıyız. Sigaradan mutlaka uzak durmalıyız. Akdeniz tipi, yani yeşil sebze ve meyvelerle beslenmeliyiz. Çünkü sağlıklı beslenme sarı nokta hastalığının gelişmemesine katkıda bulunuyor.”

Editör: Mustafa Emir Emir