İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girdi. Uzlaşıya göre, Hamas'ın elindeki 50 İsrailli esire karşılık İsrail hapishanelerindeki 150 Filistinli serbest bırakılacak. Serbest kalacak esirler, her iki taraftan kadın ve çocuklardan oluşuyor. Mutabakatın işlediği üç günde, Gazze Şeridi'nden 39 İsrailli kadın ve çocuk ile İsrail vatandaşlığı olan 1 Rus, serbest bırakıldı. İsrail, mutabakat kapsamında Gazze'den gelen esirleri, ülkedeki farklı hastanelerde karantinaya aldı. Esirler, yakınları ve sevdikleriyle sadece hastanelerde görüşebildi. Son dönemde Gazze'den çıkan hiçbir esir, ne İsrail ne de uluslararası basına konuştu. İsrail, Gazze Şeridi'nden serbest bırakılan esirlerin hastaneye nakledilmesi ve aileleriyle buluşmasına ilişkin görüntüleri sadece resmi kanallarından paylaşıyor. Buna karşın İsrail'in esir takası kapsamında hapishanelerden serbest bıraktığı Filistinli kadın ve çocuklar, demir parmaklıklar arkasında gördükleri "baskı, sözlü, fiziksel, psikolojik şiddet ve aşağılanmayı" uzatılan mikrofonlardan dünyaya duyurmaya çalıştı.

İsrail'in esirleri basın ve kamuoyundan uzak tutma konusunda aldığı önlemin, daha önce serbest bırakılan Yochaved Lifshitz'in Gazze'den ayrıldıktan sonra İsrail'in yansıttığı resmi bozması ve Hamas tarafından gördüğü iyi muameleyi anlatmasından kaynaklandığı değerlendiriliyor. Kassam Tugayları, 23 Ekim'de Mısır ve Katar'ın arabuluculuğunda, elindeki İsrailli esirlerden 2 yaşlı kadın Yochaved Lifshitz ve Nurit Yitzhak’ı "insani ve sağlık gerekçeleriyle" ve "tek taraflı" serbest bırakmıştı. Lifschitz'in Kassam Tugayları mensuplarından ayrılırken dönüp el sıkıştığı ve İbranice "Şalom" (Barış) dediği ifadeler, kameralara yansımıştı. Gazze'den ayrıldıktan bir gün sonra canlı yayınlanan basın toplantısında Lifshitz, "(Kassam Tugayları) Kur'an'a inanan insanlar olduklarını ve bize zarar vermeyeceklerini söylediler. Tünellerdeki kendi koşullarının aynısını bize de sağladılar." ifadelerini kullanmıştı. Lifshitz, Gazze'de yaşadığı esarete ilişkin,"Önce 25 kişinin toplandığı büyük bir salona vardık ve birkaç saat sonra insanları ayırıp ayrı bir odaya koydular. Bize bağlı bir doktor vardı ve birkaç günde bir neler olup bittiğini görmeye geliyordu. Doktor mutlaka ilaç getiriyordu. Toplamda 5 kişiydik ve her birimizin başında bir koruma vardı. Davranışları iyiydi, bizimle tüm ayrıntılarıyla ilgilendiler." demişti.

İsrail devlet televizyonu KAN, konuyla ilgili haberinde "Lifshitz'in canlı yayında açıklama yapmasına izin vermenin hata olduğu” yorumuna yer verdi. Ülkenin basketbol takımının medya sorumlusu Roy Cohen de sosyal medya hesabında, "Bu basın açıklamasının yapılmasına izin verilmesi eleştirilmeli." paylaşımında bulundu. Öte yandan, Haaretz'in diplomasi muhabiri Amir Tibon, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu destekçilerinin Lifshitz'e "öfkeyle saldırdığını" belirtti. Ancak tepkiler sadece açıklamalarla sınırlı kalmadı, yaşlı kadının basın toplantısı düzenlediği hastanenin medya yetkilisi de yaşananlardan nasibini aldı. Ichilov Hastanesinin Sözcüsü Avi Shoshan, söz konusu basın toplantısı dolayısıyla 13 yıldır sürdürdüğü sözcülük görevinden alındı.

İsrailli haber platformu Walla'nın haberine göre, cuma gecesi Gazze Şeridi'nden büyükanne, anne ve bir erkek çocuğun serbest bırakıldığı Munder ailesinin yakını, aileyi ziyaret ettikten sonra esirlerin anlattıklarını paylaştı. Munder ailesinin üyesi, "(İsrailli esirler) Olumsuz bir durum yaşamadılar. İnsanca muamele gördüler. Düşündüğümüz gibi dehşet hikayeleri yoktu." ifadesini kullandı. İsrailli esirlerin Gazze Şeridi'ne götürülmek üzere motosiklete bindirildikten sonra şiddet görmediklerini belirten aile üyesi, İsrailli esirlerin kendilerine verilen radyo ve televizyondan haberleri takip ettiklerini söylediklerini aktardı. Aynı şekilde, İsrail'in Kanal 13 televizyonunda konuşan bir yorumcu, İsrailli esirlerin bir arada tutulduğunu, bu sayede birbirlerine destek olduğunu, Hamas'ın kendilerine gerekli sağlık bakımı ve ilaçlarını sağladığını, radyodan İsrail'deki haberleri dinlediklerini, özetle "koşullarının iyi olduğunu, şiddet veya aşağılanmayla muamele görmediklerini" anlattıklarını paylaştı.

Kassam Tugayları, üç gündür İsrailli esirleri Uluslararası Kızılhaç Örgütü yetkililerine teslim ederken görüntüleri yayınlıyor. Görüntülerde bazı esirlerin gülümseyerek, Kassam Tugayı savaşçılarına el salladığı görülüyor. Son olarak 26 Ekim gece yarısı serbest bırakılan bacağından yaralanmış 21 yaşındaki Maya Regev'in Kassam Tugayı mensuplarından ayrılırken gülümseyerek el sallaması ve Arapça "şükran" diyerek, teşekkür etmesi de İsrail'de tepkiyle karşılandı. Haaretz'de yayınlanan görüş yazısında Yael Freidson ve İdo Efrati, söz konusu görüntülerdeki samimi anları ve buna gelen olumlu tepkileri, "Hamas'ı insanlığından dolayı alkışlamayın" şeklinde eleştirdi. Taraflar arasında varılan anlaşmaya göre, bugün Gazze Şeridi'nden 11 İsrailli esir karşılığında, İsrail hapishanelerinden 33 Filistinli kadın ve çocuğun serbest bırakılması planlıyor.

Editör: Mustafa Emir Emir