Özellikle yaz aylarında, dondurma ve soğuk içecekler gibi ürünlerde marka seçimine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Kalkan, tüketicilerin duyarlı olması gerektiğini ifade etti.

Kalkan, 'Bu markanın tadı daha güzel, bu yüzden tercih edelim' demek yerine, bir ürün alındığında Filistinli yetim çocuklar, şehitler ve anneleri gibi düşünülmesi gerektiğini belirtti.

İşgal çetesinin Filistin'deki vahşetine uluslararası camianın sessiz kaldığına dikkat çeken Kalkan, Türkiye genelindeki eğitim camiasının düzenlediği boykot ve miting gibi etkinliklerin zayıfladığını ifade etti.

Filistin'deki vahşetin kanıksandığını ve normalleştiğini belirten Kalkan, bu durumun Müslümanlar için son derece üzücü olduğunu vurguladı.

"Filistin'deki vahşet ve katliam artık kanıksanmış hale geldi"

Siyonistlerin vahşeti sürdürmeye devam ettiğini ve dünyanın da maalesef buna sessiz kaldığına dikkat çeken Kalkan, "Verilen tepkiler oldukça zayıf. Beklenen tepkiler değil. İslam ülkeleri somut bir adım atmıyor, harekete geçmiyor. Eğitim camiası olarak bizlerin boykot ve miting gibi çalışmaları var, ancak Türkiye genelinde bu etkinlikler oldukça zayıf ve sona erme noktasına geldi. Filistin'deki vahşet ve katliam artık kanıksanmış, normalleşmiş durumda. Bu, Müslümanlar için son derece üzücü bir durumdur. Hem eğitim camiası hem de tüm Müslümanların boykot çağrılarına devam etmeleri gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Bir ürün aldığımızda Filistinli yetim çocuk, Filistinli şehid, Filistinli anne aklımıza gelmeli"

İşgalcilere ait bir firmanın markasına yapılan boykotun yıllık zararının yüzde 2 civarında olduğunu belirten Kalkan, "Bu rakamın firma için büyük bir kayıp olduğunu ve boykotun işe yaradığının bir göstergesidir. Özellikle yaz aylarında, dondurma ve soğuk içecekler gibi ürünlerde marka seçimine dikkat etmeliyiz. 'Bu markanın tadı daha güzel, bu yüzden tercih edelim' demek yerine, bir ürün aldığımızda Filistinli yetim çocuklar, Filistinli şehidler ve Filistinli anneler aklımıza gelmeli. Aldığımız israil malı boğazımızdan geçmesi bir sıkıntı oluşturmuyorsa, bu durum imanımızda bir sorun olduğunu gösterir. Müslümanların işgalci rejime karşı boykotu daha sıkı ve etkili bir şekilde uygulamaları gerekiyor. Bu, bizim Müslüman kardeşlerimize karşı olan sorumluluğumuzdur." şeklinde konuştu.

"Boykot bizim Müslüman kardeşlerimize olan vazifemizdir"

Siirt Milli Eğitim Müdürü'nün terör şebekesinin mallarını okul kantinlerine almayacaklarını açıkladığını hatırlatan Kalkan, "Öğretmenler olarak, bu konuda bir farkındalık oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Anne ve babalar, markete gittiklerinde çocuklarına israil mallarını almamaları noktasında uyarılarda bulunmalı. Bazen hoşumuza giden anılar yaşanıyor. Bir çocuk israil malı alacağı zaman 'Oğlum, onu alma, o israil malı.' ya da 'Kızım, onu alma, o ürün israilin ürünüdür.' denilip çocukların uyarıldığına şahit oluyoruz. Yani, halkta bir bilinç oluşmuştur. Halkın, eğitimcilerin yaptığı boykot ve basın açıklamaları bir yere kadar etkilidir. Somut adımlar atılmadan bu zulüm ve işgal sona ermez. İslam ülkeleri bir araya gelip mutlaka bir yaptırım uygulamalıdır ve bu yaptırım da güçlü olmalıdır. Merhum Erbakan Hoca'nın dediği gibi: 'israil ancak güçten anlar.' O gücü Müslümanlar terör devletine gösterilmelidir. Kolombiya israille olan ilişkilerini kesti. Daha önce birkaç Latin ülke de bu kararı almıştı ama Türkiye maalesef bu konuda çok geri kaldı. Türkiye'nin de o ülkeler gibi cesur davranması gerekmektedir. Sadece lafta 'Ben Filistin'in yanındayım.' demekle Filistin'in yanında olunmaz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

Kaynak: ilkha