Diyabet hastalarının yaklaşık üçte birinin hasta olduğunun farkında olmadıklarını dile getiren Medical Park Tokat Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Faruk Kutlutürk, “Ailede diyabet, fazla kilo veya obez, gebelik şekeri, fazla kilolu bebek doğurma öyküleri olan; tansiyon ve kalp hastalıkları gibi risk faktörlerini taşıyan kişiler hiçbir şikâyetleri olmasa da diyabet açısından belirli aralıkla tetkik edilmelidir” dedi.

Medical Park Tokat Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Faruk Kutlutürk, diyabet hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu.

Diyabetin tanımını yapan Prof. Dr. Kutlutürk, “Diyabet (şeker Hastalığı), başta kalp, böbrek, göz olmak üzere tüm organları olumsuz etkileyen toplumda en sık kronik hastalıklardan biridir. 1921 yılında insülini keşfederek ilk kez bir kronik hastalığın tedavisinde çığır açan Dr Frederic Banting’in doğum günü olan 14 Kasım, Dünya Diyabet Günü olarak kutlanmaktadır. Diyabet önemi anlatmak, diyabet farkındalığını artırmak için çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir” diye konuştu.

Diyabetin görülme sıklığına değinen Prof. Dr. Kutlutürk, “ÜlkemizAvrupa ülkeleri arasında aynı obezitede olduğu gibi diyabet görülme sıklığı açısından da ilk sıralarda yer almaktadır. Ülkemizde 40 yaş üstü bireylerin yaklaşık üçte biri diyabet veya gizli şeker olarak da adlandırılan diyabet öncesi kan şekeri düzensizliklerini yaşamaktadır. Fiziksel aktivite azlığı, yeme davranış bozuklukları, masa başı çalışma saatlerinin fazlalığı, televizyon, tablet gibi elektronik cihazlara bağımlılığın artması obezite ve diyabetteki artışın nedenlerdir” şeklinde konuştu.

Diyabet hastalarının yaklaşık üçte birinin hasta olduğunun farkında olmadıklarını söyleyen Prof. Dr. Kutlutürk, şu bilgileri paylaştı:

“Ailede diyabet öyküsü, fazla kilolu veya obez, gebelik şekeri öyküsü, fazla kilolu bebek doğurma öyküsü olan, tansiyon ve kalp hastalıkları gibi risk faktörlerini taşıyan kişiler hiçbir şikâyetleri olmasa da diyabet açısından belirli aralıkla tetkik edilmelidir. Diyabet halen kalp hastalıklarının, görme kaybının, diyaliz gerektiren böbrek yetmezliğinin, iyileşmeyen ayak yaralarının en sık nedenidir.”

Tedavi yollarından bahseden Prof. Dr. Kutlutürk, “Günümüzde gerek tanı gerekse tedavideki gelişmeler diyabeti tamamen tedavi edilebilir bir hastalık haline getirmiştir. Diyabet için vazgeçilmez olan zamanında tanı konulması, hastanın tedaviye katılımıyla birlikte düzenli kontrollere devam edilmesi, sağlıklı beslenme ve egzersiz alışkanlıklarının kazandırılması ve etkin ilaç veya insülin tedavilerinin uygulanmasıyla sağlıklı bir ömrü mümkün hale getirmektedir. ‘Diyabetin Farkında ol, Farklı ol’ sloganını benimseyerek diyabetten ve diyabetin olumsuz etkilerinden hem kendimizi hem çevremizdekileri koruyabiliriz” ifadelerini kullandı.

Editör: Mustafa Emir Emir