Solunum sıkıntısı, öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkan ve kronik bir rahatsızlık olan astım hastalığının yüzde 80'inin 5 yaş grubunda görülmeye başladığını belirten Doç. Dr. Halime Nayır Büyükşahin, tedavi süreci için astım tanısı konulan hastaların, yılda 3-4 kez mutlaka doktor kontrolüne gitmelerini ve solunum fonksiyon testinin en az yılda bir kez yapılması gerektiğini ifade etti.

Dünya astım gününün kutlanmasının amaçlarından birinin toplumda farkındalığı arttırmak olduğunu kaydeden Büyükşahin, "1998'den beri her mayıs ayının 2'nci salı günü Dünya Astım Günü olarak kutlanmaktır. Astım İçin Küresel Girişim Platformu önderliğinde bugün belirlendi ve kutlanıyor. Kutlanmasının amacı ise astım farkındalığını artırmaktır. Astım, hava yolunun geri dönüşümlü olarak daralmasıdır. Enflamasyon bu daralmaya sebep olabiliyor. Yetişkinlerde öksürük, nefes darlığı; çocuklarda ise koşunca olan öksürükler, ağlayınca olan öksürükler, hırıltı, wheezing şikâyetleri daha çok görülmektedir." dedi.

Daha çok çocuklarda tanısı konulan astım hastalığı için yapılması gerekenleri aktaran Büyükşahin, "Astım tanısını koymak için klinik bizim için çok kıymetli. Bazen de tetkiklerden yardım alıyoruz. Çocuklarda yaptığımız solunum fonksiyon testlerini 6 yaştan sonra yapmak daha ideal. O yüzden 6 yaşın altındakilere klinikle karar veriyoruz. Astım tanısı koyduğumuz hastaların yılda 3-4 kez mutlaka doktor kontrolüne gitmesini öneriyor ve solunum fonksiyon testinin de en az yılda bir kez yapılmasını tavsiye ediyoruz. Bu testler akciğerin durumu ile ilgili bize bilgi veriyor." ifadelerini kullandı.

"Halk arasında bağımlılık yaptığı ilacı kesince rahatladı düşüncesi var"

Astım tedavi süreci hakkında bilgi aktaran Büyükşahin, "Astım tedavisinde akciğerdeki hava yolunu daraltmayı engelleyen, oradaki kasları gevşeten tedaviler kullanıyoruz. Bunlar daha çok inhaler yani nefesle birlikte kullanılan ilaçlar ve yan etkileri çok az görülen ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar; koruyucu ve atakları engelleyen tedaviler ve rahatlatıcı tedaviler olarak ikiye ayrılıyor. Halk arasında bağımlılık yaptığı ilacı kesince rahatladı düşüncesi var. Bu aslında yanlış, çünkü astım hastalığını tamamen bitiren bir ilaç yok. Bu koruyucu tedaviler akciğerdeki mikropsuz bir iltihaplanma durumu olduğundan bu iltihabı baskılıyor ve rahatlatıyor. Bu ilaçları kullandıkları zaman bu iltihap geriliyor ve oradaki daralma olmadığı için ataklardan korunmuş oluyor. Hasta günlük yaşamına devam ediyor. Bu tedavilerle asıl amacımız aslında büyükler için günlük hayatı devam ettirme, iş kaybını engelleme; çocuklarda ise okula gitme kaybını engelleme, yaşıtları gibi normal koşma, normal oynamayı sağlayabilmektir. Bu yüzden de koruyucu tedaviler bizim için önemli." şeklinde aktardı.

"Tüm astım çeşitlerinin tedavisinde kullanılan temel ilaçlar aynıdır"

Her yaş grubunda astımın aynı şiddette seyretmediğini belirten Büyükşahin, "Astım herkeste aynı olan bir hastalık değildir. Kiminde sadece gece öksürükleriyle gider, kiminde sadece ağlayınca gider, kiminde sadece grip olduktan sonra ataklar şeklinde gider. Buralarda farklılıklar var. Ancak hepsinde tedavi olarak kullandığımız temel ilaçlar aynıdır. Bunun dışında atakları engellemek için de ilaçları doğru kullanmak önemli. Nefes almayla birlikte kullanılan inhaler ilaçları küçükler yeterli düzeyde nefes alıp kullanamayacağı için aracı tüplerle birlikte veriyoruz. İlaçları doğru kullanmak, kontrolleri düzgün yapmak, atakları tetikleyen şeylerden korunmak çok önemli. Atakları da hastanın bilinen bir alerjisi varsa bundan uzak durması, sigara maruziyetinden korunması ve obeziteye dikkat etmesi gerekiyor. Astım, genetik bir hastalık değildir. Tanımlanan bir genetik yok. Ancak kolaylaştırıcı şeyleri biliyoruz." dedi.

"Astım hastalığı 1 yaştan sonra görülmeye başlıyor ancak bunların yüzde 80'i 5 yaştan önce başlıyor"

Astım hastalığının en çok görüldüğü yaş grupları hakkında bilgiler de aktaran Büyükşahin, "Astım hastalığı her yaş grubunda görülmektedir. Çocuklarda 5 yaş altında da görülüyor. 1 yaştan sonra biraz daha tanı koyuyoruz. 1 yaşından önce başlayan ve tekrarlayan bronşitler varsa da hastalık 1 yaştan sonra görülmeye başlıyor. Yüzde 80'i 5 yaştan önce başlıyor. Bunlar kalıcı mı geçici mi bunu net olarak söylemek zor. Ancak yarısı geçici oluyorken yüzde 20'si ise kalıcı oluyor. Yüzde 30'u değişken bir seyir gösteriyor. Arada ilaçlar kesilip sonra tekrar başlayabiliyor." dedi. (İLKHA)

Kaynak: ilkha