Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8,5 saati bulan Kabine Toplantısı'nda Dışişleri Bakanı haricinde bütün Bakanların hazırlıklarını etraflıca anlatma imkânı bulduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dışişleri Bakanımı da ayrıca dinleyeceğim tabi. Bir de yine şu 2, 3 gün içerisinde Bakan arkadaşlarımın yardımcılarıyla ilgili hazırlıklarını kendilerinden dinleme fırsatım olacak." dedi. 28 Mayıs seçiminin üzerinden 10 gün geçmeden yürütme organındaki görevlendirmelerin tamamlandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hiçbir sorun yaşanmadan, hiçbir gecikmeye mahal vermeden Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek kadroları belirledik. 16 Nisan 2017 referandumuyla ülkemize kazandırdığımız yeni yönetim modelimizin avantajlarını böylece bir kez daha tecrübe ettik.

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'nin, Türk siyasetinde gerçekleştirdiği tarihî dönüşümü tekrar görme imkânı bulduk. Yaklaşık 3 ay süren seçim belirsizliğinin, sandıkların kapanmasıyla birlikte tamamen geride bırakılması çok önemli bir başarıdır." diye konuştu. Türkiye'nin 3 Kasım 2002 seçimleriyle elde ettiği siyasi istikrar ortamının, yeni sistem sayesinde artık kurumsallaştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk siyasi tarihine baktığımızda, başlı başına bu bile büyük bir devrimdir. Haftalar boyunca koalisyon görüşmelerinin sürdüğü, siyasi partiler arasında 'al gülüm ver gülüm' pazarlıklarının döndüğü, mutabakata varılamadığı için sürekli krizlerin çıktığı, esnafın, çiftçinin, işçinin, iş dünyasının bir türlü önünü göremediği, yani siyaset rayına girmediği için ülkenin de toparlanamadığı eski günler, hamdolsun tamamen geride kalmıştır. Seçim gecesi sonuçların belli olmasıyla 'Türkiye'yi kimin yöneteceği' sorusunun cevabı da netleşmiştir. Aynı şekilde 3-5 ayda hükûmetlerin değiştiği dönemler de sona ermiştir. Türkiye'ye vakit ve enerji kaybettiren ne varsa artık tarih olmuştur." "Milletimiz eski sisteme dönüş önerilerini reddetmiştir" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimiz, 14 Mayıs ve 28 Mayıs'ta iki kez ortaya koyduğu iradesiyle eski sisteme dönüş önerilerini reddetmiştir. Parlamenter sistem tartışmaları bir daha açılmamak üzere kapanmıştır.

Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'yle karşılamamızın faydalarını inşallah zamanla daha iyi göreceğiz." diye konuştu. Türkiye'nin hedeflerine daha hızlı koşacağını, asırlık hayallerini daha süratli gerçekleştireceğini, zorlukların üstünden daha kısa sürede geleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Asırlık hayallerimizi daha süratli gerçekleştireceğiz. Projelerimizi ve planlarımızı daha kısa sürede hayata geçireceğiz. Zorlukların, engellerin üstesinden çok daha kolay geleceğiz. Vatandaşımızın hayatına dokunan hizmetleri daha çok artıracağız. Vatanımızın bekasına yönelik saldırıları daha kararlı püskürteceğiz. Terör örgütleriyle içeride ve dışarıda daha kararlı mücadele edeceğiz.

Türkiye'nin hak ve hukukunu küresel planda daha cesur savunacağız. 'Dünya Beşten Büyüktür' iddiamızı daha gür bir sedayla dillendireceğiz. Bölgemizin barış ve istikrarına daha etkin bir şekilde katkıda bulunacağız. Demokrasi, hak ve özgürlükler alanındaki reformlarımıza daha sıkı sahip çıkacağız. Türkiye Yüzyılımızı inşa ederek ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşıma vizyonumuzu daha hızlı gerçeğe dönüştüreceğiz." "Bugün, dünden daha güçlü, daha öz güvenli bir duruş sergileyebiliyorsak bunu yeni yönetim sistemimizin sağladığı kazanımlara borçluyuz." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Bugün, geçmişe göre her alanda iddia sahibi bir ülke konumuna geldiysek siyasi istikrarımızı korumamız sayesindedir. Siyasette güven ve istikrar, ekonomiden diplomasiye her alanda başarının anahtarıdır. Türkiye, 2002 öncesinde her ikisinin eksikliğinin faturasını çok ağır ödemiş bir ülkedir. Bugün hatırlamak dahi istemediğimiz pek çok sıkıntının temelinde siyasette güven ve istikrar açığı vardı. Biz, 2002'den itibaren güven ve istikrarı tahkim eden hamlelerimizle bu açığı kapattık. Türkiye'yi sadece prangalarından kurtarmadık, aynı zamanda gücünü tam kapasite kullanabileceği bir iklime kavuşturduk." "Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'yle kazanımları kalıcı hâle getirdik" Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'yle ise tüm bu kazanımların kalıcı hâle getirildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: "Eski Türkiye'nin sorunlarını bilen vatandaşlarımız, yeni sistemin kıymetini de çok iyi biliyor. Aynı şekilde yıllarca hak etmedikleri gücü kullananlar da her fırsatta yeni sistemden duydukları rahatsızlığı ortaya koyuyor.

Son seçimler, bunun en müşahhas örneğini teşkil etmiştir. Millet oyunu görmüş, sandıkta son sözünü söylemiş ve kararını vermiştir. Muhalefetin de hakikatleri görmesini ve kabullenmesini temenni ediyoruz. Unutmayalım ki iktidarı ve muhalefetiyle siyaset kurumunun asli görevi, seçmenin sesine kulak vererek çizdiği istikamette yürümektir. Bunun da ilk işareti, milletin takdirini baş tacı edip samimi bir özeleştiriyle hatadan dönmektir. Ancak, 28 Mayıs'tan beri yapılan açıklamaların ümitlerimizi kırdığını ifade etmek istiyorum. Muhalefetin seçim atmosferinden ve uğradığı ağır hezimetin şokundan hâlâ çıkamadığını görüyoruz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir ayda sırf oy tercihleri nedeniyle toplumun tüm kesimlerinin hakarete uğradığını belirterek "AK Parti'nin özellikle kırsal kesimin oylarıyla bu seçimi kazandığını iddia edecek kadar sefil hâle geldiler. Bir taraftan biz Gazi Mustafa Kemal'in partisinin başkanıyız diyeceksin, öbür taraftan Gazi'nin 'köylü milletin efendisidir' ifadesini görmezden geleceksin. Bu ne menem iştir?

İşte siz mi bu millete bu şekilde hakaret ediyorsunuz, bu milletin kırsaldaki de şehirdeki de size sandıkta en güzel cevabını veriyor. 14 Mayıs'ın hıncını depremzedelerimizden çıkarmışlardı, 28 Mayıs'ın öfkesini de kırsaldaki vatandaşlarımıza yönelttiler." diye konuştu. Gazi Mustafa Kemal'in "milletin efendisi" diyerek onurlandırdığı köylülere yönelik hakaretleri kabul etmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Vatandaşı '500 liraya oyunu satmakla' itham etmenin hiçbir izahı yoktur. Bu hezeyanın adında 'halk' olan, amblemindeki 6 oktan biri güya halkçılık olan bir siyasi partinin genel başkanından gelmesi ayrı bir skandaldır. Merhum Âşık Veysel'i kıyafeti sebebiyle Kızılay'a almayan zihniyetin, 2023 senesinde bile varlığını sürdürmesi hem ürkütücü hem de gerçekten utanç vericidir. Ülke değişiyor, dünya değişiyor ama bunların millete bakışı asla ve asla değişmiyor."