Konuşmasının başında Afganistan'da yaşanan depremi hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün Afganistan'da meydana gelen depremlerde vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Yaralılara acil şifalar diliyor, ülkem ve milletim adına Afganistan'a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum." ifadesini kullandı.

Kahramanmaraş merkezli 11 ilde meydana gelen ve "asrın felaketi" olarak nitelendirilen depremlere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "8 ay önce asrın felaketini yaşamış ve 50 bini aşkın insanını depremde kaybetmiş bir ülke olarak tüm imkânlarımızla Afgan kardeşlerimizin yanındayız. İlgili kurumlarımızı Afgan halkının ihtiyaç duyduğu yardım malzemelerinin deprem bölgesine süratle ulaştırılması noktasında talimatlandırdık. Uluslararası toplumu da Afganistan'a yardım etmeye çağırıyorum. Rabb'im bizleri her türlü afetten ve musibetten korusun diyorum." şeklinde konuştu.

Bölgede söz sahibi tüm aktörleri barışa samimiyetle katkı vermeye davet ediyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhataplarıyla yaptıkları görüşmede üzerinde en fazla durdukları hususun, Filistin meselesinin uluslararası hukuka göre çözülerek bölgenin huzura, kalıcı barışa ve istikrara kavuşması olduğunu vurguladı.

Adaleti tesis etmede geç kalındıkça maalesef bunun faturasının Filistinliler ve İsraillilerle birlikte tüm bölgenin ödediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Özellikle masum çocukların, daha kundaktaki bebeklerin ölümü ve acı çekmesi hepimizin yüreğini yaralıyor. Ateşe körükle gitmenin başta her iki taraftaki siviller olmak üzere hiç kimseye bir faydası olmaz. Türkiye çatışmaların bir an önce durması, son hadiselerle birlikte iyice tırmanan gerilimin düşürülmesi için elinden geleni yapmaya hazırdır. Sükûnetin tekrar tesis edilmesi için başlattığımız diplomatik çabaları yoğunlaştırarak devam ettirmekte kararlıyız. Bölgede söz sahibi tüm aktörleri de barışa samimiyetle katkı vermeye davet ediyoruz."